28 Aralık 2011 Çarşamba

tuvalet eğitimi

Poyrazı bezden kurtarmak için baharı bekliyordum açıkcası pek ümidim yoktu.havalar ısındıkça daha kolay olur diye düşünmüştüm.ama oğlum ananesiyle el ele verip bu yola başkoydular..ilk önce annem çişin varmı sorularıyla başladı,poyraz bu soruyu kavrar kavramaz "evet" hayır" şeklinde cevaplar verdi.annem evet desede zorlamadı,hemen tuvaletle tanıştırmadı oğlumu ..bu şekilde bi süre devam ettik.. sonra poyraz kendisi söylemeye başladı anne çişim anne kakam gibi..aferin dedik sırtını sıvazladık yap dedik tabi bezine (şimdilik).bir müddet daha böyle gitti.1 ay kadar önce poyraz kakası gelince koltukların arkasına gizlenip iş görmeye başladı.(ki bu mantığı hala çözemedim nerdeyse tüm çocuklarda var).sıkılmalar,kasılmalar,ıkınmalar filan hiç ellemedik.kendisi işini bitirince gelip elimizden tutuyor bezini değiştirmemizi istiyordu:) bu çok hoşumuza gitti.vakit bu vakittir dedik ve resimdeki fischer price in lazımlığını aldık .aynı klozet görüntüüsnde hemde müzikli bir lazımlık.klozete alışnmasını hızlandırmak için bu lazımlığı seçtik..kısa bi süre sonra bunuda bırakacaz inşallah,,

poyraz lazımlıkla tanıştığında müzik kısmıyla daha çok ilgilendi..çünkü kapı gıcırtısına oynayan kendisi:)yavaş yavaş eğlenirken çişini yapması gerektiğini öğrendi gerçi..şimdi çişi veya kakası gelince koşarak lazımlığına gidiyor.yapıyor ve haber veriyor "bitti" diye..bahara kadar sanırım bezden kurtulacaz..

sözün özü..tuvalet eğitimi korktuğum gibi olmadı..çabuk kavradı paşam..demekki önce çocuğun istemesi önemliymiş..gerisi çorap söküğü gibi geliyor..yavaş yavaş elveda prima ortaklığı diyeceğiz:)

18 Ekim 2011 Salı

poyraz ne yer nasıl büyür:)

poyraz çok şükür yemek seçen mızmız bir çocuk değil ama pimpirikli bir annesi var..poyraz a su içirmeye başladığım gün kendimi internetten hangi suyun minerali daha yüksek diye ararken buldum kendimi..o derece yani..bizim ek gıdalara geçişimiz tam bir devlet meselesiydi..doktorumuz aramalarımdan sıkılmıştı artık hayriye abartıyorsun okadar üsteleme yavaş yavaş hrbirinden başla dedi en son :)

ee şimdi büyüdük poyraz bizim her yediğimizden hemen hemen yiyor..ama yine ince eleyip sık dokuyorum.temel ihtiyaçlarını karşılamaya hemde en iyisinden özen gösteriyorum :)

neler yapıyoruz hemen başlayayım..

temel besinlerimiz süt yumurta tahıl meyve sebze ve et gurubu..ben haftayı bölerek beslenme programı uyguluyorum poyraza..örneğin haftanın iki günü balık iki günü sebze iki günüde et ağırlıklı besliyorum..süt hergün 500 ml tüketiyoruz ..yumurta gün aşırı kahvaltıda yiyoruz ve haftada 1 kere bıldırcın yumurtası veriyorum.kahvaltılarında yumurtayı ya omlet olarak veriorum yada haşlayıp eline..diğer gün yumurta listede yoksa kalsiyum (peynir) ağırlıklı besleniyor..kahvaltı çeşitlerimiz omlet,peynirli mücver,yada karışık kahvaltı tabağı şeklinde gidiyor..

öğlen ki mönümüzde balık varsa haşlayıp yada fırınlanmış kendi yemeyi tercih ediyor hiç müdahale etmiyorum daha fazla yiyor çünkü.çorba ise et suyundan  veya çift çekilmiş kıymadan sebze çorbası yapıyorum severek içiyor.hala yemeklerine tuz koymuyorum ev yapımı az tuzlu tereyağı ile yaptığım için tadı yerinde oluyor..bazen öğlen yemeğinde ciğer de veriyorum poyraza bayılıyor minik minik doğrayıp kavurdum mju leblebi gibi yiyor sıpam:)

sıra yoğurdumuzda..poyrazın yoğurtlarını hala kendim mayalıyorum.gece yatmadan minik bir kase keçi sütünden mayalıyorum.o kase ona yetiyor zaten..tek başına yoğurt sevmiyor bende içine evde ne meyve varsa doğruyorum.meyveli yoğurdumuzu da severek tüketmiş oluyoruz..

akşama doğru biz eve gelmeden poyraz ev yapımı kek,taze skılmış meyve suyu ev yapımı bisküvü filan yiyor..ara öğünü bu şekilde geçiştiriyor

akşam yemeğinde hepberaber masada olmaya dikkat ediyoruz..poyrazda alıştı bizi akşama kadar özlediği için bizle yemeyi çok seviyor.biz ne yersek oda yiyor.pilav makarna favorimiz.pilavı evde olan sulu yemeklerle beraber mideye indiriyor.akşam yemeği faslımızda böylece sona eriyor..

gece beslenmesi konusunda karnını şişirene kadar doyurmaya çok karşı bi anneyim ben..poyrazın uyku saatine 1,5 saat kala besliyorum.zaten 1,5 saatte anca sindiriyordur yediklerini.en azından gece uykusunda rahatsız olmuyor diye düşünüyorum..gece ne yiyoruz hemen yazayım :genelde tahıllı muhallebi yapıyorum ama hazır olanlardan değil.yulaf unu,pirinç unu,soya unu filan kullanıyorum süt ile beraber pişiriyorum tatlı olmasını istiyorsam içine vanilya ekliyorum 1 çay kaşığı veya bal koyuyorum.severek tüketiyor poyraz..gece de uyandığında genelde sabaha karsı 250 ml sütünü içiyor..

ek olarak poyraza herhangi bir şurup vitamin filan kullanmıyorum.heryerde söylüyorum ilaçlara vitamin destekleyicilerine hiç sıcak bakmıyorum.doğal ürünlere yöneliyorum hemen..bunlar arasında poyraza kullandıklarım çay kaşığının ucuyla hergün sütüne polen katıyorum,ıhlamur-kuşburnu çayı içiriyorum,aç karnına 1 çay kaşığı keçi boynuzu pekmezi veriyorum arada..hepsini bir anda aynı günde uygulamıyorum elbette..

dedim ya beslenme ve eğitim konusunda çok titizim.ama illaki benimde yanlışlarım vardır..doktorumuzla birlikte diğer yandan araştırarak bana doğru geleni mantığıma yatanı uyguluyorum çocuğuma..her anne içgüdüsel olarak kendi çocuğunun hem doktoru hemde eğitimcisidir bana göre..yaratılışımızda o sağ duyu var bence..

bir sonraki yazımda (fırsat bulursam) poyrazla oynadığımız eğitici oyunlarımızı yazacağım..

29 Eylül 2011 Perşembe

bir annenin 24 saati..

neyin koşuşturmacasına kapıldık gidiyoruz malum..!daha fazla para kazanmak,daha rahat yaşamak uğruna değilmi bu koşturmaca..?hayat şartları giderek mi zorlaşıyor yada bizler mi değişen şartlara,teknolojiye ayak uydurmaya çalışıyoruz..bu örnekler nedenler bu şekilde sıralanır gider..bir blogda okudum sabah bir anne eskiler nasıl vakit bulurdu neyi nasıl yetiştirdi diye bi yazı yazmış ..eskilerin bizler kadar lüks merakı varmıydı ki ?ya da teknoloji ne kadar gelişmişti ki okadar ayak uydurmk zorunda kalıyorlardı..?ne güzel evet bence güzel..neyse onu yaşıyorlardı..modası geçmiş koltuk takımı derdine düşmemişlerdi yada ıphone blacberry notebook internet digitürk fatura ödeme dertleri yoktu..dertleri sadece geçinebilmekti..yemek içmek yaşamak..şimdi böyle mi..uğruna çalışıp para harcadığımız okadar fuzuliler listesi varki benim gözümde..bu yüzden eskilere gözlerimi kocaman açıp "nasıl yapılarmış vay be" demiyorum ben..neyse konum bu değil gelelim 24 saatime..

sabah 07,30 da gözlerimi açıyorum.el yüz yıkama diş fırçalama saç fönleme işlemini 20 dk ya sığdırmak zorundayım..buarada kulağım gözüm poyraz da..geçiyorum mutfağa akşamdan kalma bulaşıkları makineye yerleştiriyorum mutfağımı toparlayıp giyinmeye yöneliyorum.giyinme makyaj derken saat 08,30..

poyraz bu sırada uyanıyor..15 dk içerisinde onu giydirmeye ve 1 biberon ballı sütünü içirmekle meşgul oluyorum..vee saat :08,45 evden çıkıyoruz bir sokak arkamızdaki ananesine gidiyoruz.kendimi 08,55 de otobüse zor atıyorum 09:00 gibi işyerinde oluyorum..

saat :19:00 işten bi koşu çıkıyorum..ufak tefek market alıişverişi ile evin yolunu tutuyorum.yolda o akşamın hesaplaması içerisindeyim..(çamaşırlar yıkanacak,poyrazın bıcıbıcısı,çamaşır yıkanırken ben yemek yaparım yok yok ütü yapayım..gibi)eve varıyorum çantamı yere koymadan poyraza saldırıyorum..ondan kopmak istemiyorum tüm ev işinin canı cehenmme diyorum ama sadece o an..öpüşüyoruz sarılıyoruz yuvarlanıyoruz derken saat:20:00 bende sinyaller çalınıyor babamız yolda nerde yemek?hem poyrazla sohbet ediyoruz hemde sofra hazırlıyorum..derken babamız geliyor.poyraz onda anne serbest..onlar oynaşırken ben yatak odasını toparlamakla meşgul oluyorum vee yemeğe oturuyoruz..saat:21.00 mutfak toparlama çay veya meyve servisi poyrazla oyun eş ile sohbet dizi trafiği derken bi bakıyorum oğlumun uyku saati gelmiş.saat 22:00 gece sütünü veya mamasını hazırlıyorum oyun eşliğinde yiyoruz ve uykuya gidiyoruz poyraz en az 15 dk direniyor uyumamak için..zafer benim edalarıyla odasından çıkıp banyoya çamaşırlara gidiyorum..çamaşırlar makineye hayriye anne ütüye yada ertesi günkü yemeğin telaşına..saate bakmamla her akşam aynı kelimeler dökülüyor dudaklarımdan "aa ne zaman saat 23.00 olmuş.."ve ben eşimle ne bi doğru dürüst sohbet edebilmişim,ne kendime vakit ayırabilmiş bi kitap sayfası çevirebilmişim.ne de falan filan..gözlerim kan çanağı 00,00 gibi yatagın yolunu tutuyorum.daha fazlasını vucüt kaldırmıyor çünkü..poyraz gece hiç uyanmasa 2 kere uyanıyor.bunu kabullendik artık..2 kez de saat farketmezsizin ona uyanıyorum ve sabah sil baştan 07:30 da gözlerimi yeniden açıyorum..

heleki misafirim gelmişse yada poyraz hastaysa totomu koyacak yer bulamıyorum bunlar istisnai durumlar tabi..bi bakıyorum ojelerimi çıkartacak vakit bulamamışım ojelerim oje olmaktan çıkmış..bi bakıyorum arkadaşlarım bana kırgın öfkeli aramamışım aylar geçmiş..ben aynı çatı altında yaşadığım eşimi unutmuşum ihmal etmişim bunun başka bi açıklama şekli varmıdır?

velhasıl sözün özü çalışan anne olmak zor..hemde çok zor..bunu kolaya indirgemenin programlama yapmak olduğunu düşünüyorum.haftaların günlerini bölmek.böylece herkeze herseye zaman ayırıp kendimizi heba etmekten de alıkoymuş oluruz..buna önce benim start vermem lazım.bugünden itibaren kendimi pardon günlerimi programlayacağım..umarım evdeki hesap çarsıya uyar..!!

ÇOK KIZIYORUM KENDİME İHMAL ETTİM BLOGUMU..

bir sonraki yazımda paylaşacağım geçirdiğim 24 saati ..ozaman haklı çıkarabilirim belki kendimi..hiç vakit bulamıyorum..bulduğum ve evde olduğum zamanlarımı da oğlumla geçirmek istiyorum çok özlüyorum onu çokkk..



bu blogu çok hevesle açtım..ama günlüğe de çevirme niyetinde değildim..oraya doğru gidiyordu ki fırsat bulamaktan ara vermek zorunda kaldım.ama hep aklımdaydı.bundan sonra herseyi paylaşıcam gerek oğlumun yenilikleri eğitimi beslenmesi faydalandığım kitaplar herseyi yazıcam blogumda nasıl olsa blog benim:))))))



poyraz buarada ekim 9 da tam 1,5 yaşına giriyor..1,5 ya tam değişim demekmiş onu anladım.açılımını diğer yazılarımda açıklayacam..

4 Haziran 2011 Cumartesi

paşam yürüyor...

aslında bu yazıyı yazmaya geç bile kaldım.poyraz 1 aydır yürüyor ve bu beni inanılmaz mutlu ediyor..4 gözle beklioduk yürümesini hatta geç kaldığını düşündük durduk..paşam bizi daha fazla bekletmedi ite kaka düşe tutuna birden yürümeye başladı..

emeklediği dönemlerde ah bi yürüse feryatlarıma ,etraftakilerin bi yürüsünde gör cevaplarına 1 aydır hak verir oldum :)girmedik delik bırakmadı evde..kendi de okadar keyif alıyor ki yüürmekten oturmak bilmiyor.yemeklerini bile nerdeyse yürürken yiyecek:)

sokakta ise kaplumbağa hızıyla hareket ediyoruz anneannemiz bi sokak arkamızda oturuyor mesela..her sabah 1 sokak mesafeyi yarım saatte alıyoruz:)çabucakta sıkılıyoruz sokakta yürümekten..ama kucağa alınmıyoruz ısrarla yürüyoruz malum alışmak lazım.yaz a girdik bol bol gezicez...:)

poyrazın ilk adımlarına ithafen bi fotoyla bu yazıma da son veriyorum...:)

27 Mayıs 2011 Cuma

poyraz=huysuz çocuk

evet poyraz düzelmesi beklenirken gittikçe daha hırçın bi çocuk oluveriyor..acaba diyorum anneannesi,dedesi,babası ve ben sevgimizi fazlasıyla yansıttığımız için bir şımarıklık göstergesi mi,yoksa büyüdükçe yaramaz bir çocuk olacağının sinyallerimi bu..bir köşede karnı doyurulup oyuncaklarıyla oynayan bebeklere okadar imreniyorum ki..poyraz hiçbi zaman öyle bi bebek olmadı.sürekli huysuz modunda..hiçbirşeyden memnun olmayan bir birey modunda..bunlara artı olarak hastalıkları ve diş çıkartma dönemlerini katmıyorum bile..kendimi tımarhanelik hissettiğim çok günler oldu..

poyraz sürekli ilgisini çeken şeylerle uğraşmak isteyen bir çocuk..o da en fazla 15 dk..yani biz her 15 dakika da bir yeni uğraşlar bulmak zorundayız.bu okadar zor ki.hele çalışan anne için (yani ben)..akşam deli gibi özlemle koşar adım eve gidiyorum birçok alışverişi bile babamıza paslıyorum.yeterki oğlumla daha çok ve daha kaliteli zaman geçirebilmek adına..ama hiçbirşey planladığım gibi gitmiyor hemde hergün..

daha sırtımdan ceketimi çıkarmadan poyraza saldırıyorum:)öpüşüp koklaşıyoruz oyunlar oynuyoruz kısa süreli..sonra kendimi mutfağa atmak zorunda kalıyorum akşam yemeği için.ve huysuzluk burada başlıyor işte..poyrazın yalnız kalmaya asla tahammülü yok mızmızlanıyor,ağlıyor yanımda olmamı istiyor mutfakta ise yanımda durmuyor bile..illa tv karşısında birlikte olacağız..babası geliyor onlar özlem gidermeye başladıkları vakit sofra hazırlayıp son hazırlıkları yapmaya anca vakit bulabiliyorum..ve hiçbir akşam kesintisiz yemek yiyemiyoruz yanımızda durmuyor sofrada oturmuyor oyun istiyor sürekli..bende hop oturup hop kalkınca iştahımın kesilmesiyle birlikte akşam yemeğine son veriyorum.ve başlıyoruz poyrazla uyku vaktine kadar oyunlar oynamaya..allahtan her gece 21,30 uyku vakti düzenimizi oturttuk da birtek bu konuda sorun yaşamıyoruz.gece hala 2-3 kez uyanıyoruz..emziğimiz düşüo uyanıyoruz,dönemiyoruz uyanıyoruz,acıkıyoruz uyanıyoruz ve zombi gibi sabah 7 de bölük börcük uykuyla uyanıp işe geliyoruz:))

son 1 senedir tv karşısında oturup bi fincan kahve içmek,eşimle sohbetler eşliğinde akşam yemeği yemek,balkonumuzda oturup sahile karşı sigara tüttürmek,aklım evde kalmadan alışveriş yapmak,gezmek bana lüks gelir oldu..bunları gerçekten özledim..

not:ütüyü,çamaşırı ,yemeği ,genel temizliği,kişisel bakımı,eş pohpohlamayı ne ara yapıyorum diye sormayın inanın yapıorum ama ne ara yapıorum bende bilmiyorum :)))))))

9 Mayıs 2011 Pazartesi

trendyol.com!!!

evettt başlığımdan anlayacağınız gibi trendyol.com beni kendi bloğuma yazacak kadar delirtti.bangır bangır indirim reklamları,müşteri memnuniyeti filan derken 3 alışverişimin 2 sinde sorun yaşadım hayırlı uğurlu olsun bana..şöyle ki ünlü markaların % 80 e varan indirimlerini görünce haliyle oturduğum yerden alışveriş yapmak işime geldi.ilk sorunum kışın inci kampanyasından aldığım botla başladı.ürün teslim tarihinden tam 5 gün geçti mail üstüne mail attım hala "tedarik aşamasında " dendi.en son şikayetvar.com a yazmakla cevap alabildim sorunuma ve çözümü beklemeden (artık tahammülüm kalmamıştı) satışı iptal ettirmiştim..aradan tam 4 ay geçti nisan 12 de tekrar ünlü bir markanın indirimine tav oldum ve yine alışveriş yaptım sonuçmu :) yine hüsran..ürünlerim yine gönderilmedi ama allahtan! maillerime cvp verildi.tabi cvp yine aynı özür dileriz tedarik aşamasında vs..

bu tarz online alışveriş sitelerin nasıl çalıştığını bilmiyorum ama stoklu çalışmadıkları kesin.eğer stoklu çalışsalar talep edilen ürünleri anında gönderirler.ee stoksuz müşteri taleplerine göre çalışıyorlar desem ki sanırım öyle ; bu seferde aklıma şu soru takılıyor ürünü neden temin edemiyorlar..valla aklıma aldatmaca fiyat aldatmaca satış geliyor malesef.bu nasıl bi ticaret mantığı aklımda almıyor.bir bedeviz bahtsız benmiyim acaba diye sorup duruyorum..ama kısacık bi araştırma sonucunda şikayet sitelerinde bir çok insan gördüm aynı şikayetten muzdarip..demekki adamların izledikleri yol bu...yazık..

5 Mayıs 2011 Perşembe

anneler günü ..

8 mayıs yani bu pazar ANNELER GÜNÜ..!bugünde anne olmak ne başka duyguymuş meğer..bu duyguyu 2 senedir yaşıyorum ..öncesinde hediye seçme anneme süpriz yapma,kutlama yapma kısmıyla ilgileniyordum..şimdi ise bunlara ekstra olarak bir beklenti içerisindeyim...çünkü bende ANNE'yim..:)eşimin,annemin,kayınvalidemin seninde anneler günün kutlu olsun demesi beni öyle mutlu ediyor ki..çok özel hissediyorum kendimi..Demekki anneciğimi yıllardır ne kadar mutlu etmişim,ne kadar özel hissetirmişim şimdi daha iyi anlıyorum..

tek anladığım şey bu değil aslında..anne olmanın bir sürü gerçeğiyle yüzleştim ben..yemeden yedirmeyi,giymeden giydirmeyi,karşılık beklemeden sevgiyi,fedakarlığın ne anlama geldiğini,biri için uykusuz kalmayı,yaşamayı,çalışmayı,endişe etmeyi,şaklabanlık yapmayı öğrendim..Bir insan yetiştirmenin ne kadar emek istediğini, bunun hayattaki en büyük sorumluluk olduğunu, her annenin hissettiği gibi bütün çocukların bizim çocuğumuz olduğunu,sabırlı olmayı , anlayışı öğredim ben..

Aslında her yıl bir gün kutlanan anneler gününün ne kadar sembolik olduğunu , yılın her günü de kutlama yapılsa annelerin hakkının ödenemeyeceğini öğrendim..



Tüm anne dostlarımın anneler günü kutlu olsun...

23 Nisan 2011 Cumartesi

MİMMMMM LERİM :)))))))

CANIM özgem beni mimlemiş ama benim bundan tam 2 ay sonra haberim oldu...malum bloglarımız erişilmiyordu..şimdi seve seve mimlerime başlıyorum...



GÖRDÜĞN ZAMAN ,EĞER ALAMAZSAM UYUYAMAM DEDİĞİN ŞEY?-kıyafet,çanta ayakkabı bu üçüne dayanamıyorummmmmmm:)

UĞRUNA DİYETİNİ BİR KALEMDE BOZDUĞUN ŞEY? hayatımda hiç diyet yapmadım diyet yapacak kadar kilom hiç olmadı :(

UĞURUN VAR MI ,UĞURUN? olmazmı oğlum poyrazım benim en büyük uğurum...

*KENDİNE EN YAKIŞTIRDIĞIN RENK?siyah aSil rengim benimmmmm

EN SEVDİĞİN TAKIN? inci küpelerim..

TAKINTIN?arabamın anahtarı hep çantamda olur ama elimi attığım an bulamazsam acaip korkuya kapılırım bu benim en dengesiz takıntım...

BAVULUM ÇOKTAN HAZIR,GİTMEK İSTEDİĞİN SEHİR,ÜLKE?amerikaaa

BEN BU SARKIYI DUYUNCA ŞAKIRIM?mustafa ceceli tenlerin seçimi

SOLUNDA NE VAR?hiçkimse ofisimde yapayalnızım :(



EN GÜZEL YAPTIĞIN YİYECEKLER MİMİ:

EN GÜZEL YAPTIĞIN YEMEK: kürdan kebabı,arnavut ciğeri

EN GÜZEL YAPTIĞIN TATLI kadayıflı muhallebi,güllaç

EN GÜZEL YAPTIĞIN PASTA köstebek pastaaa

EN GÜZEL YAPTIĞIN SALATA cevizli tavuklu salata,kumpir

EN GÜZEL YAPTIĞIN BÖREK sigara böreği:P ( börek çeşidi çok fazla denemem çünkü sevmem)

EN GÜZEL YAPTIĞIN HAMUR İŞİ pizzaaa

EN GÜZEL YAPTIĞIN KURABİYE elmalı kurabiye ,ıslak kurabiye

ÇOK KEYİF ALDIM MİMLERİ YAZARKEN..ÖZGE ARKADAŞIMA ÇOK TŞK EDİYORUM..








yaşasın...

öylesine bi tıklayayım dedim veeee uzuuuunn aradan sonra bloguma kavuştum..çok sevindim..yazacak okadar şey biriktiki ..oğlumun ilk doğum günü hazırlıkları yeni dişlerimiz cümlelerimiz,yürüme çabalarımız..ayyyy hemen yazmalıyım.....

bidaha blogumuza dokunmayın ...!!!!

22 Şubat 2011 Salı

bahar tadında bi pazar ;

cumartesi gecesinden bi sürü plan yaptık eşimle ama pazar günü kahvaltımızdan sonra bambaşka bi fikri hayata geçirdik ve kalktık trbz a gittik.poyraz ın huysuzluğuna pek güvenemedik gerçi ama onun içinde değişiklik olacağını düşünerek yola çıkmayı göze aldık..:)kuzenim ve annemide aldık yanımıza..35 dk ya trbzdaydık.poyraz yolda sıkıldı arabada.biraz huysuzluk yaptı ama arabadan inip kendi arabasına binince pek bi keyiflendi.10 dk sonrada uyudu..

anam o ne trbzn ucuzluk cenneti gibi geldi bize.meğer rizede ne kadar kazıklanıomuşuz..mağazalar cayır cayır sezon indiriminde.tam bana göre yani..kendimi bi mağazadan ötekine dalarken buldum :)ne stres attım ama oğluşuma kocişime kendime cicişler aldım hemde rizedeki fiyatların yarısına..poyrazda uyanınca etrafı sessiz sessiz izlemeye başladı.eline çubuk kraker filan verdim oyalandı epeyi.sonra bi restoranta girip yemek yedik kuzumu mama sandalyesine oturttum tabağımdan köfte salata filan yedirdim ona.bayıla bayıla götürdü köfteleri.yavrum benim annesini ordada üzmedi.

akşam büyük derbi olduğundan (bjk-fb maçı) koşa koşa 19:00 da evde olmaya çalıştık.zaten gezmekten epeyi bi yorulmuştuk 18:00 de yola çıkıp evimize döndük..veee eşimin gol gol nidalarıyla gecemize dewam ettik..:)şükür fb yendide tadımız kaçmadı:)

poyraz şimdiye kadar gittiğimiz yerlerde pek uslu duran bi bebek değil.hep apar topar eve dönmüşlüğümüz vardır.bu trbzn gezisinin keyifli geçmesi benim için önemli bi gelişmeydi.inşallah oğlum bundan sonra hep böle olur..artık çekirdek aile olaraktan bi sürü gezi planı yapıyoruz...

bu yazımıda trbzn gezisi fotosuyla sonlandırıyorum...


18 Şubat 2011 Cuma

benden itiraflar....:)

blogda itiraf yayınlamak pek moda imiş:) özgecim sağolsun bildirdi ee ben geri kalırmıyım aslaaaaaaaaa:) buyrun bu itiraflarda benden efenim...

1-)anne olmak tek hayalimdi fakat daha evliliğimin 1.ayında 2 haftalık hamile olduğumu öğrendiğimde başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü..ama herşeye rağmen deliler gibi sevinmiştim..

2-)zaten her doğum kontrol hapı alırken yeni evli olduğum halde hep bian önce hamile kalmak için dua etmiştim:))))

3-)hamile olduğumun haberini eşimin istemediğini bildiğim için çok çkinerek vermiştim ..hep hayalimde bana sarılması kucağında döndürmesi vardı fakat ama ben o duyguyu yaşayamadım.tepkisi sadece şoktan ibaretti

4-) yıllardır kilo alamayan ben hamilelikte alacağım kilolar için sevinmiştim..ama aşırıya kaçınca ise karalar bağlayan yine bendim:)

5-)hep nazlı bi hamilelik geçirmenin hayalini kurdum ama çalışmaktan yemek ütü ev ,iş arasında gidip gelmekten naz yapmaya vaktim bile olmadı:(

6-)hamileliğim boyunca leblebi yutmuş solucana dönsemde kendimi hep çoooooookkkkk güzel buldum..

7-)yüüznü görmdiğim sadece hareketlerini hissettiğim bi canlıya sonsuz bi aşkla bağladım ve hep ilk karşılaşmamızın hayalini kurdum..zatn doğurduğumda oğlum hep hayalimdeki bebekti ve buna çok şaşırdım

8-)doğurdum sancılı ,yorgun uykusuz günlerin bittiğini artık rahat ettiğimi düşünürken ne büyük hayal kırıklığı yaşadığımı sonradan farkettim

9-)evdeki tüm kalabalığa rağmen 1 dk bile yatmadım,yatamadım sürekli oğluma ne yapcaklar korkusu ile milletin peşine düştüm..dikişlerime rağmen:)))))

10-)süt gelmio,sütün yetmio,bu çocuk açlıktan ağlıyo,karnı ağrıyo,yıkanmak arıo her sölenen inandım.allahım ne saftım diorum ama bunlar bana bir ders oldu ikinci çocuğumda asla bu hatalara düşmeyeceğimi taahhüt ettim..

11-)bebeğim ayda 2 kilo alırken sütüm yetersiz nidalarıyla mamaya başlattım oğlumu :( oğlumun açlıktan değil gaz sancılarından kıvrandığını çok geç öğrendim..

12-)poyraz sabaha kadar ağlarken ben kötü annelik yapıp uyumanın hayalini kurdum.istedğim sadece yarım saat kesintisiz uyumaktı oda zaten hiç nasip olmadı

13-)oğluma deli gibi bağlanmışken onu 1 dk bile bırakıp bakkala gidemezken 2 aylıkken bırakıp mecburi işe başladımm..aslında başlamayı hiç istemedim

14-)işyerinde ilk 2 ay düzenli olarak gizli gizli wc de ağladım onun özleminden resmen kavruldum

15-) çalışmak zorunda olduğumdan oğlumun kokuma en ihtiyacı olduğu dönemde onu bırakıp gittiğim için kendimi kötü anne ilan ettim ve hep kendimden nefret ettim..ve bunun için bi pedagog dan yardım aldım:(

16-)oğlum için sigarayı bırakmıştım ve sütüm hepten azalıp bize veda edince sırf her konuda kötü anne olduğumu hissettiğim için sigaraya başladım tekrar:(

17-)eşimin sadece sözde değil uygulamalı olarakda bana yardımını bekledim ama yine hayal kırıklığına uğradım..

18-)bazen bende eşimle başbaşa bişeyler yapmayı,aklım evde kalmadan gezmeyi deli gibi eğlenmeyi özlüorum..

19-)ama herşeye rağmen poyraza sahip olduğum için çok şanslı bi insan olduğumu düşünüp allaha sonsuz şükrediyorum..

20-)anne olmaın bir kadına verilen en büyük hediye olduğunu ıspatlı olarak biliorum..

21-) ve son itirafımda oğlumu kimseyle paylaşmak istemediğimden gelecekteki gelinimden şimdiden nefret ediorum :))))))))))))))))))

15 Şubat 2011 Salı

anne olmak demek;

" Bir gaz çıkartılmasından dünyanın en mutlu insanı olandır.
* Yenilen her lokmadan sonra alkış kıyamet koparan,şenlik havasına bürünendir.
* Çıkan her pirinç tanesi diş için tüm hısım akrabaya telefon açandır.
* Tüm hafta hayalini kurduğu pazar kahvaltısına oturup asla yiyemeden kalkandır.
* Sabaha kadar kırk sefer uyanarak,sabah kalkıp zombi gibi işe gitmektir.
* İşten eve geç gelmenin vicdan azabıyla bebeklerinin yanına kıvrılıp saatlerce koklayandır.
* Tatil yapamamanın kitabını yazandır.
* Eskiden hergün uğradığı kuaförünün yolunu unutandır.
* Çaydanlığın kapağı ile pet şişeyi kapatmaya çalışandır.
* Cep telefonu ile televizyonu kumanda etmeye çalışandır.
* Parça pinçik olmuş pazar gazetesini birleştirip okumaya çalışandır.
* Bulaşık makinasından çıkardıklarını buzdolabına yerleştirmeye kalkışandır.
* Gecenin bir yarısı gözü kapalı süt ısıtıp,gözü kapalı geri dönendir.
* Bazen kafasına huni takıp bağıra bağıra kaçacak kadar gözü dönendir.
* Saatlerce leblebi parmaklı ayakları öpmekten sonsuz keyif alandır.
* Temcid pilavı tadındaki baby tv yi seyretmektir.
* Bebek şef şarkısı söyleyerek,fırsat bu fırsat deyip birşeyler yedirmeye çalışmaktır.
* Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak,mısırı tanelere ayırmaktır.
* İşten yeni gelmiş ve içeri ilk adımı atmışken,'Anne atttaaaaa' sözleriyle çark edip,en yakın parkın yolunu tutmaktır.
* Anne demek bebek havuzunda yüzmektir.
* Başka bir anneyi nerede görürse görsün 'Seni çok iyi anlıyorum tatlım 'bakışı atandır.
* Aşı takvimini ezbere bilendir.
* Kazara kendi için alışverişe gidip nasıl olduysa bebek kıyafeti dolu poşetlerle geri dönendir.
* Ne kadar sert olursa olsun hayır demeyi beceremeyendir.
* İşe yetişmek için düğmelerini bahçede ilikleyendir.
* Uyduruk ninni besteleyendir.
* Çantasında sürekli Oyuncak kurbacık,ıslak mendil ve kraker taşıyandır.
* Son teknoloji telefonu denize atıldığında,diken diken olmuş her bir saçına rağmen,annecim telefonlar yüzemez diyebilendir.
* Anne demek eskisinden bin kat daha güçlü olmak demektir.
* Anne demek hayatının sonuna kadar ve sonunun da ötesinde birileri için endişelenmektir.
* Anne demek yüreğini parçalara bölüp herbir parçayı özenle onlara sunmaktır.
* Anne demek 9 ay karnında taşımak değil,ömrünün sonuna kadar yüreğinde taşımaktır.

14 Şubat 2011 Pazartesi

güzel bi haftasonu ertesi;

pazar günümüz harika geçti.sabah babamızla kahvaltı ettik oyunlar oynadık,hep birlikte uyuduk uyandık..malum benimde bi pazarım olduğundan biara ev işine yoğunlaştım ..temizlik-ütü-yemek derken akşamı buldu..poyrazıma balık ziyafeti çekitrdim akşam mönüsünde:)sonra hazırlanıp halamıza gittik sohbet muhabbet çok güzeldi..poyraz kuzeni bahara bayılıo zaten.onla oyunlar oynadı.bizde masa keyfi yaptık rahat rahat..saat 21,00 i gösterdiğinde kuzum uyku sinyalleri vermeye başladı..ordan çıkıp süpermarkete gittik babasıyla onu daha fazla huysuzlaşmadan oyun parkına yolladım ben rahat rahat alışverişimi yaptım.yanlarına gittiğimde kuzum kaydıraktan kayıyodu babasının yardımıyla nasıl eğlendi nasıl gülücekler saçtı anlatamam:) uyku vaktini şaşırmaması için evimize döndük ve uyuduk..

bugün de hem KANDİL hemde SEVGİLİLER GÜNÜ..biz sevgililer gününü c.tesiden kutladık eşimle..hediyeleştik..buakşam da kandilimizi kutlayacaz ibadet edecez inşallah.ALLAH herkeze güzel sağlıklı huzurlu günler göstersin inşallah..bizden şimdilik haberler bukadar..saat 18:23 koşa koşa işten çıkıp oğluma gitmeliyim...

11 Şubat 2011 Cuma

bi dişimiz daha çıktııııııı:)

dün akşam poyrazın bi diş daha patlattığını farkettim.6 tane dişimiz oldu.1 haftadır olan huysuzluğunu da dişe bağladım..dün akşam çok keyifliydi.şarkılar söledik alkış yaptık birlikte.beşiğin demirlerine tutunup kalkabiliyor artık..oturmak bilmior:) ben şarkı söyledikçe o ayakta oynayıp duruyor.ne kadar maskot oluyolar büyüdükçe yaa.bayıldım akşam ki haline ..iyice yoruldu beşiğinde sızıp kaldı sonra.gece de sık uyanıp annesini üzmedi kuzum ..birlikte güzel keyifli bi gece geçirdik ..inşallah böyle dewam eder keyfimiz...

10 Şubat 2011 Perşembe

İŞTE BENİM MİNİK MUCİZEM :)

                                                                 poyraz paşa :)

nihayet bizimde bir bloğumuz var...:)

ne zamandır aklımdaydı bu bloğu oluşturmak.nihayet başardım..artık devir teknoloji devri oğluma hamile kaldığım günden itibaren günlük tutuyordum zaten ama bilgisayar devrinde bir blog oluşturmanın daha doğru olduğunu düşündüm..sayfa sayfa günlüğümü halka açamayacağıma göre:) oğlumla her anımızı herkezle paylaşmak istedim..oğluma da hoş bi hatıra olur dimi ama:)